Kaygı, günlük yaşamımızda karşılaşabileceğimiz yaygın bir duygudur. Zaman zaman hepimiz kaygı yaşarız ve bu duyguyla başa çıkmak önemlidir. Neyse ki, kaygıyla başa çıkma becerileri geliştirilebilir ve kaygıyla başa çıkmak için uygulanabilir stratejiler vardır. Kaygı insanlık tarihi kadar eski olsa bile, kaygı ile başa çıkma yolları kümülatif olarak geçmişten günümüze kadar çeşitlenmiştir. Klinik olarak kaygı ile kaygı bozukluğunu birbirinden ayırmamız gerekiyor. Kaygılı birisi olmak, tek başına bir sorun ifade etmez elbette. Size kaygı veren uyaran olmaksızın kaygılanmaya devam ediyorsanız veya stres faktörü olan bir uyarana olması gerekenden çok fazla tepki veriyorsanız, işte bu kaygı bozukluğu olabilir.
Kaygı ile Nasıl Başa Çıkacağım?
Kaygı ile başa çıkmanın birinci adımı, kaygının kökenini anlamaktır. Kaygının nedenleri kişiden kişiye farklılık gösterebilir. Belirsizlik, endişeler, gelecek kaygısı, sosyal durumlar veya travmatik deneyimler gibi çeşitli faktörler kaygıya katkıda bulunabilir. Kendinizi ve kaygınızı anlamak, kaygıyı ele almanın ilk adımıdır. Kaygınız ile başa çıkmak için kaygıyı ele almak tek başına bir çözüm değil elbette. Kaygılandığınız durumların üzerine gidebilirsiniz, kaygılandığınız anda egzersizler uygulayabilirsiniz. Kaygı ile başa çıkmak için eğitim alabilirsiniz, böylelikle bir bilinmeze karşı duvar da yıkılmış olur ve bildiğiniz bir kavramı daha kolay ele alabilirsiniz.
Kaygı İle Başa Çıkma Teknikleri Nelerdir?
Kaygılandığınızda hızlı soluk alıp vermeye başlayacağınız için, kısa soluk alıp vermek vücudunuzda hiperventilasyona neden olacağı için nefes darlığı hissedebilirsiniz. Bunun önüne geçmek için kullanabileceğiniz bir yöntem derin nefes alma tekniğidir. Derin nefes almak, stresi azaltabilir ve sakinleşmenize yardımcı olabilir. Yavaşça burnunuzdan derin nefes alın, ardından ağızdan yavaşça nefes verin. Bu süreci birkaç kez tekrarlayarak vücudunuzun rahatlamasına yardımcı olabilirsiniz. Kaygı ile başa çıkmanın bir diğer yolu ise bu egzersizlere odaklanmak nefesinizi kontrol etmenize yardımcı olduğu gibi, zihninizi de dinginleştirecektir.
Bir başka etkili strateji, kaygı düşüncelerini sorgulamaktır. Kaygı genellikle olumsuz düşüncelerin bir sonucu olarak ortaya çıkar. Bu düşüncelerin gerçekçiliğini sorgulamak ve onları daha gerçekçi bir bakış açısıyla ele almak önemlidir. Olumsuz düşüncelerinizi tanıyın ve bunları daha olumlu ve gerçekçi bir şekilde yeniden formüle edin. Böylelikle kaygıyı daha yakından tanıyabilirsiniz.
Kaygı ile tek başıma başa çıkamıyorum, Ne yapmalıyım?
Kaygıyla başa çıkmak için destek almak da önemlidir. Kendi başınıza başa çıkmak zorunda olmadığınızı unutmayın. Aileniz, arkadaşlarınız veya bir profesyonel danışman gibi güvendiğiniz kişilere başvurabilirsiniz. Destek almak, kaygıyla mücadele etme sürecinde size rehberlik edebilir ve duygusal destek sağlayabilir.
Sağlıklı yaşam tarzı alışkanlıkları da kaygıyla başa çıkmada etkili olabilir. Yaşam tarzınızı düzenlemek kaygı ile başa çıkmak için en etkili yöntemleri barındırı. Örneğin; Düzenli olarak egzersiz yaparak, sağlıklı beslenerek, uyku hijyeninizi arttırarak ve stresi azaltan aktiviteler yapmak önemlidir. Bunlar, vücut ve zihin zindeliğinizi artırabilir ve kaygıya neden olabilecek stresi yönetmenizde yardımcı olabilir.
Kaygı Bozukluğu Kimlerde Daha Sık Görülür?
Kaygı bozukluğunun yaşlanma ile birlikte arttığını biliyoruz. Buradan yola çıkarak nüfusu yaşlı olan ülkelerde kaygı bozukluğunu daha sık görebiliriz. Yaygın kaygı bozukluğu toplumda %5 ile %6 arasında görülme sıklığına sahiptir. Kadınlarda erkeklere oranla daha fazla gözükmektedir. Yapılan araştırmalar, zorlayıcı yaşam olaylarının, ekonomik durumun kötü olması gibi nedenlerin kaygı bozukluğuna yol açabilecek çevresel etkiler olduğunu ortaya koymaktadır.
Kaygı ile Kaygı Bozukluğu arasındaki Farklar Nelerdir?
Kaygı ile Kaygı bozukluğu arasındaki farkı daha somut olarak ortaya koymak için bir örnek verebiliriz. Güneşli bir Pazar günü deniz kenarına indiniz, bir banka oturdunuz ve güneşin doğanın tadını çıkarıyorsunuz. Bir anda bir aslan gördüğünüzü düşünün, iri pençeli devasa bir aslan. Bu durum karşısında kalp atışınız hızlanacak, terlemeye başlayacaksınız, soluk alıp vermeniz düzensizleşecek. Bu durum karşısında verdiğiniz tepki kaygı kaynağına karşı verilen tepkidir ve olağandır. Ama orada aslan olmadığı halde ya aslan gelirse diye düşünerek buna bilişsel ve fiziksel tepki vermeye başlarsanız, işte buna kaygı bozukluğu denilebilir. Kaygı Bozukluğu her kişinin yaşamının bir döneminde yaşayabileceği bir durumdur. Kaygının kaynağını anlamak bu nedenle çok önemlidir. Son olarak kaygınız ile başa çıkmakta zorluk yaşıyorsanız mutlaka bir uzmandan destek alın.